Köylüler, Siyanür Havuzlarına Karşı Çıkıyor: “Topraklarımıza Göz Dikiyorlar”
Bölgede neredeyse 45 yıldır faaliyet gösteren kurşun-çinko-bakır madeni tesisinde atık depolama kapasitesinin artırılması ve ikinci bir siyanür havuzu yapılması planlanıyor. Yeni havuzların inşa edilmesi düşünülen meralar, 11 köyün piknik alanı olarak kullanmasına rağmen köylülerin tepkisine neden oldu. Daha önce yaşanan siyanür sızıntısı olayıyla gündeme gelen şirketin atıklarının Melet Irmağı’na karıştığı iddiası çevrede kanser vakalarının arttığı şüphelerini beraberinde getirdi.
Protestolar Büyüyor
Çandır köyünde siyanür havuzlarını protesto etmek için bir araya gelenlere Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Mesudiye Çevre Derneği ve Fatsa Doğa Çevre Derneği de destek verdi. ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, “Kamyonlarla ırmağa atık bırakıldığına dair resmi belgeler var. Bu havuzlar büyütülürse bölge halkı zehirlenmeye devam edecek” açıklamasında bulundu.
Çevreyi Koruma Çağrısı
ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Haluk Türkmen, siyanürlü atıkların sadece yerel bir sorun olmadığını belirterek, “Bu projeden elde edilecek ekonomik kazanç, yol açacağı zararların yanında yok denecek kadar az. Yaşam alanlarımızı koruyalım. Gelecek nesillere bu güzel vatanı emanet edelim” dedi.
“Para Hırsı İle Çocuklarımızı Zehirliyorlar”
Mesudiye Çevre Derneği Başkanı Aslan Sarıgül, şirketin doğayı ve halk sağlığını hiçe saydığını belirterek, “Bu çocukları zehirlemeye, bu insanları kanser etmeye kimsenin hakkı yok. Kendi çocuklarına yapar mıydınız?” şeklinde konuştu.
“Yasal Haklarımız Çerçevesinde Mücadele Edeceğiz”
Sivas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeki Bulut, projenin durdurulmasını isteyerek, “Tüm kurumlara başvurularımızı yaptık. Yaşam alanlarımızda maden atığı istemiyoruz. Yasal haklarımız çerçevesinde mücadele edeceğiz”.
“Topraklarımıza Sahip Çıkacağız”
Suşehri Gökçekent Muhtarı Başar Yıldırım da “Bizler dedelerimizin mirası bu topraklarda yaşamak istiyoruz. Doğamızın talan edilmesini kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
Bir köylü yurttaş ise, “Tarım yapamaz hale geldik, şimdi de toprağımıza göz dikiyorlar. Ekmeğimizi elimizden alıyorlar. Ama biz bu tesisi kurdurmayacağız. Birlik olacağız, mücadele edeceğiz.”