Aalst’taki Kazılarda Ortaya Çıkan Genelev ve Bebek Mezarı
Aalst’ın Oude Vismarkt Meydanı’nda yapılan kazılar sırasında keşfedilen iki odalı yapı, geçmişte bir genelev olarak kullanılmıştı. İçerideki anahtar deliği biçimli fırınlar ve ocak, yapının ayrıca hamam olarak da işlev gördüğünü gösteriyordu. Tarihsel kayıtlar, buranın “Nederstove” adıyla bilinen ve resmi olarak seks işçiliğine hoşgörüyle yaklaşılan bir işletme olduğunu ortaya koyuyor.
İlginç bir keşif: Bebek Mezarı
Bu alanda bulunan bebek iskeleti, bilim camiası için büyük bir öneme sahipti. Dr. Maxime Poulain ve ekibinin yaptığı analizler, bebeğin yaşamı ve ölümü hakkında dikkat çekici detayları gün yüzüne çıkardı.
Yapılan izotop analizleri, bebeğin ölmeden önce iyi beslendiğini ve muhtemelen düzenli anne sütü aldığını gösterdi. Antik DNA testleri ise bebeğin ölümünün veba, kolera, tüberküloz veya cüzzam gibi yaygın bakteriyel hastalıklardan kaynaklanmadığını gösterdi.
Bu verilere göre, bebeğin infanticide kurbanı olmadığı düşünülüyor. Uzmanlar, ölüm nedeninin muhtemelen bir virüs veya zayıf bir bağışıklık sistemi olduğunu ve bu durumun o dönemde yaygın olan bebek ölümleriyle uyumlu olabileceğini belirtiyor.
Geleneklerin Dışında Bir Gömme Yeri
Peki, bebeğin neden geleneksel bir mezarlığa gömülmediği merak konusu oldu. Orta Çağ Avrupa’sında ölülerin genellikle kilise bahçelerine gömüldüğü biliniyordu. Ancak bu bebeğin, genelev ocağının yakınına titizlikle gömülmesi ilginç bir detay olarak öne çıkıyor.
Araştırmacılar, bu durumun sadece maddi durumla açıklanamayacak kadar özel olduğunu düşünüyor. Çünkü dönemin en basit cenaze törenleri bile oldukça pahalıydı. Yine de aileler, genellikle çocuklarını gizlice mezarlıklara defnedebiliyordu.
Dr. Poulain’e göre, bebeğin ocağın yakınına gömülmesi, annesinin onu ölümünden sonra bile sıcak ve güvende tutma isteğinden kaynaklanıyor olabilir. Orta Çağdaki inanışlarda, ölülerin ruhlarının ocağın başında dolaştığına inanılırdı. Bu nedenle bu tür bir gömme, duygusal bir bağ ve dini bir uygulamadan bağımsız bir veda şeklinde yorumlanabilir.
Orta Çağ’da genelevlerde doğan çocuklar genellikle kürtaj, terk edilme veya öldürülme ile ilişkilendirilirdi. Ancak bu bebek, bu kalıpları yıkıyor. Anne ile çocuk arasındaki duygusal bağ, cinsellikle tanımlanan bu mekanlara insanî ve ann-çocuk ilişkisine odaklanan yeni bir bakış açısı sunuyor.
Dr. Poulain, şu anda Brugge’deki bir başka Orta Çağ genelev bölgesinde çalışmalarını sürdürüyor. Amacı, genelevlerdeki sağlık koşullarını şehrin diğer bölgeleriyle karşılaştırmak ve ileride Aalst’taki alana dönerek korunmuş çevresel izleri analiz etmek. Böylece, genelev yaşamına dair daha kapsamlı ve insan odaklı bir perspektif sunmayı hedefliyor.