Kara para Türkiye siyasetinin genetiğini bozar mı?

Türkiye Siyasi Hayatında Yeni Bir Tehlike!

Türkiye’nin siyasi ortamı alışılmadık bir tehlike ile karşı karşıya. Her zamanki siyasi süreçlerin aksine, Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere tüm siyasi partiler büyük bir tehlike ile karşı karşıya kaldı. Siyasetin genetiği, “siyasal satın alma” tehdidi altında ele alınıyor ve bu durum siyasal yaşamımızda ilk kez yaşanıyor.

Türkiye Cumhuriyeti henüz genç bir cumhuriyet; kurumları tam anlamıyla oluşmamış durumda. Bu ülkede sık sık yolsuzluk iddiaları gündeme gelir. Şimdiye kadar karşılaştığımız yolsuzluk skandalları genellikle bir kurumun bir köşesinde faaliyet gösteren bir avuç insan tarafından gerçekleştirilir, hukuk önünde hesap verilir ve sorun şimdilik kapatılırdı. Ancak ISKI skandalı gibi büyük olaylar bile, boyutları ne olursa olsun, genellikle sınırlı alanda faaliyet gösteren bir genel müdürün yolsuzluğuyla sınırlı kalırdı.

Ekonomist Salih Ünal, FETÖ hakkında dikkat çekici bir tespitte bulundu: Bugüne kadar ülkedeki menfaat grupları, bir olaya çökmüş olabilir; askeri darbeler yaşanabilir, mafya suç örgütlerine dönüşebilir, kamu kurumlarında yolsuzluk yapanlar amaca yönelik suç şebekeleri olabilir. Ancak FETÖ, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devletin tüm yapılarını ele geçirme gücünü ve girişimini ilk defa sergiledi. Bazı çevreler bunu anlamanın eşiğine geldi; şimdi siyasi satın almalar yoluyla ülkenin tümünü ele geçirmeye çalışabilirler.

Bugün, kirli para ile genetiği bozulma riskiyle baş başa olan ilk parti öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

İstanbul Kongresi “siyasal satın alma” ile şekillendirildi. Oysa Cumhuriyet Halk Partisinin tüm kurultayları genellikle tartışmalı, çekişmeli ve zaman zaman gürültülü geçerdi. Ancak bu sefer bir kurultayda paralar, işe alımlar ve hediyeler havada uçuştu.

İmamoğlu’nun müteahhit grubu, sadece İstanbul Kurultayını kazanmakla kalmadı; aynı taktikle büyük kongreyi de kazandı. Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere birçok Cumhuriyet Halk Partili bu duruma isyan etti. Muhtemelen bugün yürütülen yargı süreçlerinde delil sunanların çoğu CHP’li siyasetçilerdir. Çünkü genetiği bozulma riskiyle karşı karşıya olanlar kendi partileridir.

Eğer kara para yoluyla siyasi genetiğin bozulması sadece CHP ile sınırlı kalırsa, onu “iç meseleleri” olarak geçiştirebiliriz. Ancak bu virüs, kamuya ait kaynaklardan elde edilen kara para ile önce tüm siyasi partileri, ardından tüm Türkiye’yi satın alınabilir hale getirme riskini taşımaktadır.

Yerel seçimlerden önce İYİ Parti’nin İstanbul’daki oyları %5 civarındaydı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinden Grup Başkanvekili İbrahim Özkan’ı MASAK’a şikayet etti: “Bu adamın hesaplarını inceleyin, bu adam benim partimin içini boşalttı.” Seçim sonucunda İYİ Parti’nin oyları %1’in altına düştü. İstanbul’da artık İYİ Parti adayı kalmamıştı.

Yeniden Refah Partisi, genel seçimlerde AK Parti ile birlikte seçime girmesine rağmen, müzakereler sırasında Mehmet Altınöz ile görüşmeler yürüttü. Sonuçta anlaşma sağlanamadı ancak bir kazanç elde edildi. YRP’nin tek başına seçime katılması, siyasi satın alma açısından bir “işletme başarısı” olarak İmamoğlu’na yazıldı.

AK Parti, bu seçimlerde muhalefeti temsil ediyordu ve sloganları “Gerçek Belediyecilik”ti. Ancak YRP’nin İstanbul adayı “Gerçek Belediyecilik ahlakla olur” şeklinde pankartlar asarak dikkat çekti.

Sivil toplum kuruluşları, vatandaşlara doğrudan nakit yardımlar, fatura ödemeleri ve dağıtılan paralar… İstanbul seçimlerinde, herhangi bir siyasi parti ile il ve ilçe düzeyinde rekabet edemeyeceği rakamlarla bir kampanya yürütüldü. AK Parti’nin başarılı ilçe belediye başkanlarından biri olan Ergün Turan, “Benim rakibim devlet memuru, onun harcadığı rakamlarla yarışamadım,” şeklinde konuştu.

Özetle, İBB’nin yıllık bütçesi iştirakler dâhil 850 milyar TL. Bu kaynaklarla önce CHP’yi, sonra ilçe belediyelerini kazanarak İstanbul’u ve eğer bu devam ederse adım adım kara para ile tüm Türkiye’yi satın alabilirler. Bu yüzden sürekli para ve kredi konuşarak, ciddi projelere girişmeden ve sürekli engellendiklerini iddia ederek gerçek işlerini perdelemeye çalıştılar.

Mızrak çuvala sığmadı. Sonunda, bu ülkede işleyen bir hukuk sisteminin olduğunu fark ettik. Halk TV’nin sahibi, bu durumu değerlendirerek şunları söyledi: “Niçin bu mücadeleyi verdik? Çünkü önüne geleni satın almışlar ve 150.000 TL maaşlarla troll orduları kurmuşlar.”

İlk isyan CHP’den geldi. Hiçbir CHP’li, İstanbul ve Büyük Kurultay’ın dürüst bir şekilde yapıldığına inanmıyor. Bakalım, siyasal satın almalar, işgal hissi Kurultay’da nasıl yansıyacak? Bu durumdan bir arınma mı çıkacak, yoksa kara para ile siyasi satın almalar devam mı edecek?

“Eğer 1 milyar dolarımız olmazsa CHP’yi Kılıçdaroğlu çetesinden alamayız,” belediye koridorlarında yapılan sıradan konuşmalardan biriydi.

Kamusal kaynaklar, ciddi projeler olmaksızın sadece protokol ve siyasi satın alma amaçlı kullanıldı.

Umarız bu kirli düzenin geleceğinden önce Allah CHP’yi, sonra ülkemizi korur.

Related Posts

Tesla Türkiye sitesine erişim sorununun nedeni belli oldu

Tesla’dan, Türkiye’da yaşanan erişim engeline ilişkin açıklama geldi. Elektrikli otomotiv devi, Europe & Middle East resmi X hesabından yaptığı aççıklamada, Model Y Juniper envanter güncellemesi sırasında yaşanan site erişim sorunlarının otomatik bot …

Ekonominin gerçeği esnafın borcuyla ortaya çıktı: Yapılandırılmalı

Ekonomideki ağır tablo esnafın borç yükü ile bir daha kendini gösterdi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ekonomik zorlanmanın olduğu bu dönemde olunduğunu ve borçların arttığını söyledi. Palandöken …

Türkiye’nin 67 yıllık dev şirketi iflasın pençesinde. Vergi rekortmeniydi

Bursa merkezli Karataş Şirketler Grubu, 67 yıllık köklü geçmişine rağmen ekonomik zorluklar nedeniyle konkordato başvurusunda bulundu. Demir-çelik, lojistik ve imalat sektörlerinde faaliyet gösteren grup, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin verdiği …

‘Yatırım haritasında Bursa öncelikli şehir’

CarrefourSA, perakende sektöründeki büyümesini istikrarlı adımlarla sürdürüyor. Bursa’da toplam 32 mağazaya ulaşan CarrefourSA, Ata Bulvarı Atapark’ta yeni açılan Hiper formatlı marketiyle yenilikçi vizyonunu güçlü bir şekilde yansıtıyor.

“Tuna ağlıyormuş bazı geceler…”

Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet nesillerinin Araplara, Ortadoğu’ya ve genel anlamda Müslüman dünyaya dair algılarını ciddi biçimde şekillendiren “Zeytindağı” adlı meşhur eserinde şöyle der: “Bizden Belgrad’ı aldıkları zaman, düşman delegeleri Niş kasabasını da istemişlerdi. Osmanlı delegesi ayağa kalkarak: – Ne hacet, dedi, İstanbul’u da size verelim! Babalarımız için Niş, İstanbul’a o kadar yakındı. Biz eğer Vardar’ı, Trablus’u, Girit’i ve Medine’yi bırakırsak Türk milleti yaşayamaz sanıyorduk.” Geçtiğimiz

Tüm çalışanların maaşından her ay yüzde 3 kesinti yapılacak: Yeni sistem zorunlu olacak

AKP’nin Haziran ayının sonunda Meclis’e sunmaya hazırlandığı Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) detayları belli oldu. Yeni düzenleme birçok açıdan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile benzerlik taşıyacak. Uygulamanın en dikkat çeken kısmı ise maaşlardan yapılacak kesintinin zorunlu tutulacak olması.